Taksim International Abant Palace Hotel

Taksim International Abant Palace Otel Bilgileri: Taksim İnternational Abant Palace;Abant gölü kenarında istanbul havaalanına 280 km,Ankara Havaalanına 230 km,Bolu’ya 38 km mesafededir.Abant Palace;1 Kral dairesi,29 suit olmak üzere toplam 163 oda ve 350 yatak kapasitesine sahiptir.Tüm odalarında;tv,minibar,müzik yayını,Uluslararası direk telefon,banyo,saç kurutma makinesi,merkezi ısıtma sistemi bulunmaktadır.570 kişi kapasiteli restoran ve kahvaltı salonu,5 ayrı bar,gece klubü,lobby bar,snack bar Abant Palace misafirleri için hizmet vermektedir.kapalı yüzme havuzu ve çocuk havuzu,buhar odası fin hamamı,Türk hamamı,sauna masaj jakuzi,spor salonu,çocuk oyun alanları,kuaför,tv odası,gece klubü,disko,canlı müzik,dart,atari,solaryum,tenis,masa tenisi,bilardo,bowling,futbol,voleybol,basketbol sahaları misafirlerin ücretli ve ücretsiz olarak yararlanabiliceği aktiviteler arasındadır.Ayrıca 30 kişiden 350 kişiye kadar değişik kapasitelerde tam donanımlı 6 toplantı salonu Abant’ın temiz havası ve eşsiz doğa güzelliği eşliğinde çalışma imkanı sunan ideal bir mekandır.Taksim İnternational Abant Palace 24 saat oda servisi, iş-alışveriş merkezi, kiralık kasa, doktor, revir, market, park alanları, yıkamaservisi ile misafirlerinin tüm ihtiyaçlarını cevap verecek kapasitededir. Adres : Abant Göl Kenarı/Bolu / Abant / Bolu Abant Palace +90 374 224 50 12 Abant Köşk +90 374 224 51 66

CHP'den eğitim sistemi teklifi

CHP Bilim, Yönetim ve Kültür Platformu'nun (BYKP) “Zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran teklif”le ilgili görüş ve önerileri açıklandı. CHP teklifinde 1+8+4 modelini önerdi.

“Eğitim Sistemi Tartışmaları” başlığıyla sunulan çalışmada CHP'nin önerileri yer alıyor.

Çalışmada, CHP'nin Türkiye'nin başarılı örneklerin arasına girmesi için önerdiği, eğitimde atılması gereken temel adımlardan bazıları ise şöyle:
“Anayasal bir hak olan parasız eğitimin tesisi için katkı payı uygulaması kaldırılmalıdır. İkili eğitim ortadan kaldırılarak, tüm eğitim kademelerinde 'tam gün' eğitime geçilmelidir.

Temel yeterlik düzeyinin altındaki çocuk oranının yüzde 15'in altına düşürülmesi hedeflenmelidir. Öğretmenlerin ve idarecilerin niteliklerinin, değişen dünya koşulları ve gelişen teknolojilere uyum sağlayabilecekleri şekilde yükseltilmesi sağlanmalıdır.

Kalabalık gruplarda yürütülen 'birleştirilmiş sınıf' uygulamalarına son verilmelidir. Okullar arasındaki altyapı farklılıkları azaltılmalı, teknolojik altyapının geliştirilmesinin yanı sıra, çocukların çok yönlü yetiştirilmesi için oyun ve spor alanlarının, bahçelerin, sınıfların ve kültürel etkinliklerin geliştirilmesine önem verilmelidir. Bu anlayışla, gündemdeki gibi bir değişiklik yapılmadan önce mümkün olan en geniş katılımla bir Ulusal Eğitim Çalıştayı düzenlenmelidir.”

Fikret Orman Besiktas baskanligina aday oldu

2003 yılında Yıldırım Demirören ile kıyasıya bir başkanlık yarışına giren Fikret Orman az önce kararını verdi ve 25 Mart'taki olağanüstü kongrede aday olacağını açıkladı.

Beşiktaş'ta Yalçın Karadeniz'den sonra bir isim daha adaylığını açıklayacak. Beşiktaş'ta 25 Mart'ta gerçekleşecek Olağanüstü Seçimli Genel Kurul öncesinde Fikret Orman'ın adaylığını çarşamba günü açıklayacağı belirtildi.

Orman, başkanlık sürecinde Adalı'yı desteklediğini belirterek, "Ancak Serdal Adalı adaylıktan çekildikten sonra aday olmam yönünde baskı var. Arkadaşlarımla görüşüyorum. Zaten kısa bir süre kaldı. Artık aday olmaya sıcak bakıyorum' diye konuşmuştu.

Beşiktaş'ta başkanlık yarışı kızışıyor

Türkiye jokej klübünün görevleri

Ülkemizde bugünkü anlamıyla düzenli yarışlar ilk kez 23 Eylül 1856 tarihinde İzmir'de yapıldı. O dönemin İngiltere Başkonsolosu Mr. Patterson ve Evliyazade Refik Bey'in öncülüğünde Smyrna Races Club'ı (tjk İzmir Yarış Kulübü) kuruldu. O dönemin İzmir yarışları yılda bir kez Paskalya günleri düzenleniyordu. S.R.C. yarışları 20. yüzyıl başında en parlak dönemini yaşamış 1. Dünya Savaşı ile birlikte sona ermiştir.

Osmanlı Padişahları arasında spora düşkünlüğü ile ünlenen Abdülaziz de İstanbul Kağıthane'de, Tjk kafe İzmir'dekine benzer biçimde at yarışları düzenletmişti. Aynı dönemlerde Samsun, Manisa, Diyarbakır'da da at yarışları yapıldığı bilinmektedir.

Tjkkafe her zaman vizyon kalitesi burada olacak..

Jules Verne'nin hayatı

Jules Verne Kimdir ,Jules Verne’nin Hayatı hakkında bilgiler verecegim..Google ünlü yazar Jules Verne’nin dogum gununu unutmadı ve onun için bir logo yaptı..Ve bakınca bu gün karşımıza logo çıkıyor google arama motorunda..

Sizlere şimdi bilgi vereyim bu ünlü yazar Jules Verne hakkında..

Jules Gabriel Verne, 8 Şubat 1828′de Fransa’da küçük bir kasaba olan Nantes’de doğdu. Ailesinin ilk çocuğu olan Jules Verne, çocukluğunu Nantes’da ailesinin çiftliğinde geçirdi. Babasının adı ise Pierre Vernedir, Babası bir avukattı. Jules Verne’nin annesi Sophie Allotte ise katı kurallara sahip bir İskoç kadını idi. Jules Verne, hayal gücü geniş bir çocukluk yaşadı. Daha sonra yazacağı bilimkurgu hikayelerinde bu maceralardan etkiler görülmekteydi. 9 yaşına geldiğinde kardeşi ile birlikte Saint Donatien Okulu’na başladı. Yazmaya ilgisi bu yıllarda başladı.

Lise ögrenimini bitirdikten sonra çalışmak için Paris’e yerleşti ve burada ailesinin mesleği olan avukatlık eğitimi almaya başladı. Jules Verne, okuldan çok kendini yazı yazmaya verdi. 1848 yılının yarsında Paris’te çıkan bir dergide ilk hikayesi Dünyanın Merkezine Seyahat’i kısım kısım yayınlanmaya başladı. Aynı zamnda ise 20. Yüzyılda Paris isimli yazısını da yazıyordu ancak bu yazısı ölümünden sonra 1994 yılına kadar basılı bir hale getirmeyi başaramadı.

Hayatı yazı yazmakla geçti.. Bu durum onun eğitim hayatını askıya aldırmıştı. Okulu bıraktıgını öğrenen babası Jules Verne’ye para yardımını askıya aldı… Maddi sıkıntı içinde kalan Jules Verne bir borsa tellalının yanında çalışmaya başladı. Bu vesileyle Alexandre Dumas, Victor Hugo gibi kişilerle tanıştı ve onlardan edebiyat hakkında tavsiyeler aldı.Yaşamının bundan sonrasında yaptıgı yapıtlarla adından çok söz ettirdi..Jules Verne, 24 Mart 1905′te Amiens’de vefat etti.



Jules Verne’nin eserleri

Balonla Beş Hafta

Yirminci Yüzyılda Paris

Dünyanın Merkezine Seyahat

Aya Yolculuk

Kaptan Grant’ın Çocukları

Seksen Günde Devr-i Alem

Denizler Altında 20.000 Fersah

İnatçı Keraban

Michael Strogoff

İki Yıl Okul Tatili

Dünyadan Aya

Doktor Ox’un Deneyi

Dünyanın Ucundaki Fener

Madenin Esrarı

Karpatlar Şatosu

Tuna Kıyısına Seyahat

Esrarlı Ada

Bir Piyango Bileti

Meteor Avı

Altın Yanardağ

Macellanya

Gezgin Cambazlar

15 Yaşında Bir Kaptan

Dünyanın Hakimi

Yüzen Şehir

Deniz Yılanı

339. dönem yedek subay sınav sonuç

339. dönem yedek subay sınav sonuçları yakında burada yani sitemizde vizyon kalitesiyle verecegim linkte yer alacaktır..339. dönem yedek subay sınıflandırma sınav sonuçlarını burada her dönem oldugu gibi yine ögrenebilirsiniz..

339 dönem yedek subay sinav sonuçlari açıklanır açıklanmaz burada yazımın sonunda verecegim linki tıklamanız durumunda karşınıza bir sorgu paneli gelecek..Bu panele aday numaranızı girerseniz sonuçlar karşınıza gelecektir..
Buradan her dönem oldugu gibi yeni adaylara askeri hayatlarında başarılar dilrim..

339. dönem yedek subay sınav sonuçları ,339. dönem yedek subay sınıflandırma sınav sonuçları için veya burada takip edebilirsiniz Tiklayın

Vaktiyle Amerika'yı haraca bağlamışızya

Şuan ABD ’nin dünyada istediği yerde, istediklerini o veya bu şekilde gerçekleştirmesi, bu uğurda her yolu denemesi, bir çoğumuzu olduğu gibi beni de çileden çıkartıyor çoğu zaman.

Böyle durumlarda bitmek bilmez düşünce deryalarına dalıp; “ah şöyle olsaydı da böyle olsaydı” larla yakınırken, geçmişe dönüp atalarımızın neler yaptığı aklıma geliyor. Biz bu Amerika’yı zamanında haraca bağlamışız diyorum.

ABD, 1775 yılında patlak veren bağımsızlık savaşı sonucu, 1783 de imzalanan barış antlaşması ile İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır.

İşte Osmanlı- ABD ilişkileri doğal olarak bu tarihten sonra başlamıştır. Amerikalılar, İngilizlere karşı okyanuslarda verdikleri mücadeleleri sürdürürken, ekonomik yönden de yağlı limanlar arıyorlardı. Onlar için kolay gibi gözüken Akdeniz, Osmanlıya bağlı Kuzey Afrika’daki geçimlerinin önemli bir bölümünü korsanlık yaparak sağlayan Müslüman Reisler tarafından yönetiliyordu.

Nitekim Akdeniz’in acemisi Amerikan gemileri çok geçmeden korsanların kucaklarına düşmüşlerdi.1783’de Müslümanların “semiz ördek” diye dalga geçtikleri Amerikan gemilerinden yıllık 80 bin dolar haraç almışlardır.

1787’ de, 100 kadar Amerikalı denizci korsanların eline esir düşmüş ve ABD onları kurtarmak için 4000 dolar fidye vermek zorunda kalmıştır. 1794’de durum iyice vahimleşmiş, 11 Amerikan gemisi ele geçirilmiş, 119 kişilik mürettebat da esir alınmıştır.

Akdeniz’in korkusuz korsanları, Akdeniz’le yetinmiyor, Atlas okyanusuna da seferler düzenleyip, İrlanda sahillerine kadar korku salıyorlardı.

O sırada, yeni bağımsızlık savaşından çıkan ABD başkanları bu uzak diyarlarda başlarının fazla derde girmesini istemiyorlar, neredeyse korsanların tüm isteklerine boyun eğiyorlardı.

Nitekim 1795’de Amerikan Konseyi, tarihinin en ağır haracını onaylamış, nakit olarak yıllık 642.500 dolar, gerekli mühimmat ve 36 topa sahip bir adet de savaş gemisini korsanlara vermeye razı olmuştu. İlaveten yine her yıl 21.600 dolar değerinde deniz araç-gerecini de korsanlara vermeyi kabul etmişlerdi. Bu sayede Amerikan gemileri Akdeniz’de huzur içinde faaliyet gösterebileceklerdi.

Antlaşmaya bir takım ilginç maddeler eklenmişti. Herhangi bir Amerikalı herhangi bir nedenden dolayı esir düşerse kişi başına 4000 dolar para ödenecekti.

Antlaşma metni yalnız Türkçe yazılmıştı. Bu, ABD’nin bir yabancı ülke ile, yalnızca o ülkenin dilinde yaptığı tek antlaşmadır. Cezayir’de imzalandı. 1796 Martında Amerikan Senatosunca onaylanmıştır.

Ancak 1800 yılında meydana gelen bir olay Amerika ile Osmanlı himayesindeki korsanların arasındaki iplerin kopmasına yol açacaktır.

Kaptan William Bainbridge, Cezayir’e Amerika’nın yıllık haracını ödemeye gelir. Amerikan gemisinin limana Türk bayrağı çekerek girmesi sağlanır. Haraç doğrudan Sultan’a ödenecektir. Bu yüzden kendisine eşlik eden Cezayir gemileri ile birlikte Kaptan Bainbridge, İstanbul’a götürülüp devrin Padişah’ı III. Selim’in huzuruna çıkarılır. İstanbul’a gelen ilk resmi Amerikan yetkilisi böylece adımını atmış olur.

Amerika’nın Cezayir’e verdiği tavizler, Trablusgarb Paşası Yusuf’un gözünden kaçmaz. O da taleplerini yükseltir. İstenilen haraçlar ardından kalkılacak gibi değildir. Yıllık haraç miktarı 1800’lerin başında 2 milyon dolara ulaşmıştır. Bu miktar o dönem ABD’sinin sadece 10 milyon dolar olan yıllık gelirinin beşte birine denktir.

ABD Başkanlığına Thomas Jefferson geçtikten sonra bölge için sert politikalar düşünür ve Osmanlı limanlarına çıkarmalar yapılması kararı alınır. Yıkıldı yıkılıyor denen Osmanlı Leventleri o günün koşullarında Amerikan filolarına ağır zararlar verdirmişlerdir. Amerikalılar bölgedeki bazı Arapların desteği ile küçük başarılar elde etse de, sonuçta Amerikanın bölgeyi işgal planı başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Amerikalıların küçük başarılarının en önemlisi kısa süreli Trablusgarb’ın Derne kalesini ele geçirmeleridir. Bu başarılarını bahriye marşlarına da katmışlar.

Türk tarihinin seyir defterinden, vay be dedirten ilginç olaylardan biri de bu…

ingiltere vizesi ingiltere vizesi- ingiltere vizesi ingiltere vizesi ingiltere vizesi ingiltere vizesi